Research Article
Yücel Yılmaz, Mustafa Duran, Mustafa Altay, Eyüp Özkan, Fatih Tanriverdi, Namık Kemal Eryol
Ortadogu Tıp Derg, Volume 12, Issue 2, pp. 131-137
ABSTRACT
Background: We investigated the levels of insulin-like growth factor-1 (IGF-1) in acute myocardial infarction (AMI) patients, and we determined whether a decrease in IGF-1 could influence long-term prognosis.
Methods: In total, 65 patients who were admitted to our hospital for AMI and 25 healthy controls were included in this study. Fasting blood samples were obtained from all patients immediately after AMI and 10 months later to determine their IGF-1 and insulin-like growth factor binding protein-3 (IGFBP-3) levels. Fasting blood samples were obtained from the control group. The patients were also evaluated for cardiac events 10 months after AMI.
Results: The IGF-1 levels were higher in the AMI patients than in the healthy controls (p=0.002); after 10 months, both the IGFBP-3 and IGF-1 levels were higher. No differences were found in cardiac event occurrence between patients with low and high IGF-1 and IGFBP-3 levels (for both the baseline and 10-month values).
Conclusions: The serum total IGF-1 and IGFBP-3 levels were higher in the AMI patients compared to the control patients; however, there was no correlation between the IGF-1 and IGFBP-3 levels and cardiac events during the 10-month period after AMI. Additional studies are needed to clarify the time required for IGF-1 and IGFBP-3 level normalization after AMI, and to determine the effects of IGF-1 and IGFBP-3 on the long-term prognosis of patients after AMI.
Keywords: acute myocardial infarction, cardiac events, insulin-like growth factor-1
ÖZ
Amaç: Akut miyokard infarktüslü (AMİ) hastalarda insülin benzeri büyüme faktörü-1 (İGF-1) düzeylerini araştırdık ve IGF-1’de bir azalmanın uzun vadeli prognozu etkileyip etkilemeyeceğini belirlemeyi amaçladık.
Yöntemler: AMİ nedeniyle hastanemize başvuran 65 hasta ve 25 sağlıklı kontrol birey çalışmaya dahil edildi. İGF-1 ve insülin benzeri büyüme faktörü bağlayıcı protein-3 (IGFBP-3) seviyelerini belirlemek için AMİ’ den sonra en erken zamanda ve 10 ay sonra tüm hastalardan ve kontrol grubundan kan örnekleri alındı. Hastalar AMİ’ den 10 ay sonra kardiyak olayları açısından değerlendirildi.
Bulgular: İGF-1 düzeyleri, AMI hastalarında sağlıklı kontrollerden daha yüksekti (p = 0,002); 10 ay sonra, hem İGFBP-3 hem de İGF-1 seviyeleri daha yüksekti. Düşük ve yüksek İGF-1 ve IGFBP-3 düzeyleri olan hastalarda kardiyak olay oluşumunda anlamlı fark bulunmadı (hem başlangıç hem de 10 aylık değerler için).
Sonuç: Serum total İGF-1 ve İGFBP-3 düzeyleri, AMİ hastalarında kontrol hastalarına göre daha yüksekti; ancak, İGF-1 ve iGFBP-3 seviyeleri ile AMİ sonrası 10 aylık dönemde kardiyak olaylar arasında korelasyon bulunamadı. AMİ sonrası İGF-1 ve İGFBP-3 düzey normalleşmesi için gereken süreyi netleştirmek ve AMİ sonrası hastaların uzun dönem prognozu üzerindeki etkilerini belirlemek için ilave çalışmalara ihtiyaç vardır.
Keywords: akut miyokard infarktüsü, kardiyak olay, insülin benzeri büyüme faktörü-1
Research Article
Mustafa Şahin, Mehmet Kabalcı, Ünsal Savcı
Ortadogu Tıp Derg, Volume 10, Issue 2, pp. 110-114
ABSTRACT
Aim: Cardiac markers have been keeping on their importance in correct triage of cardiac and noncardiac patients, in addition to physical examination finding, electrocardiography (ECG) and echocardiography (ECHO). In this study, we aimed to develop an acceptable strategy by evaluating the cardiac troponin and creatine kinase MB (CKMB) test results and clinical data of patients with acute myocardial infarction (AMI) and unstable angina pectoris (USAP) in coronary intensive care unit.
Material and Method: Clinical and laboratory data of 208 patients (age: 61±12) in coronary intensive care unit were retrospectively reviewed. Patients were divided into three groups according to their diagnosis. Group 1 consisted from 132 patients with AMI; Group 2 consisted from 28 patients with USAP without AMI; Group 3 consisted from 48 patients with noncardiac disease (chronic heart failure, renal failure, sepsis, etc.). CKMB levels were measured by the immunoinhibition method in Dimension Xpand Plus (Dade Behring Inc, Newark, USA) chemistry autoanalyzer. The cardiac T quantitative rapid assay point of care testing analyzer (Roche Diagnostics GmbH, Mannheim, Germany) was used for cTnT (cardiac troponin T) measurement.
Result: ROC analysis was performed for biomarkers CKMB and cTnT in evaluating the groups. For the AMI group; Area under the curve of CKMB (AUC): 0.724 (SE=0.041, p<0.001), AUC of cTnT: 0.741 (SE=0.038, p<0.001); for the USAP group; AUC of CKMB:0.536 (SE=0.067, p=0.601) and AUC of cTnT: 0.637 (SE=0.067, p=0.047) were detected.
Conclusion: The ROC analysis results and the AUC evaluations revealed the diagnostic power of cardiac markers CKMB and cTnT in the discrimination between AMI and USAP patients. The combined use of these cardiac markers increases the diagnostic power. ROC analysis may be useful in large sample studies for noncardiac patient groups.
Keywords: Creatine kinase MB, cardiac troponin T, acute myocardial infarction, unstable angina pectoris
ÖZ
Amaç: Kardiyak belirteçler; kardiyak ve non-kardiyak hastaların doğru triajında fizik muayene bulguları, elektrokardiyografi (EKG) ve ekokardiyografi (EKO)’ya ek olarak önemini korumaktadır. Bu çalışmada, koroner yoğun bakım ünitesindeki akut miyokard infarktüsü (AMI) ve anstabil angina pektoris (ASAP) olan hastaların kardiyak troponin ve kreatin kinaz MB (CKMB) test sonuçlarını ve klinik verilerini değerlendirerek kabul edilebilir bir strateji geliştirmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Koroner yoğun bakım ünitesinde yatan 208 hastanın (yaş:61±12) klinik ve laboratuvar verileri retrospektif olarak incelendi. Hastalar tanılarına göre üç gruba ayrıldı. Grup 1, AMİ olan 132 hastadan oluştu; Grup 2, AMİ olmayan ASAP’lı 28 hastadan oluştu; Grup 3, non-kardiyak hastalığı olan 48 hastadan (kronik kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, sepsis, vb.) oluştu. CKMB seviyeleri Dimension Xpand Plus (Dade Behring Inc, Newark, ABD) marka biyokimya otoanalizöründe immünoinhibisyon yöntemiyle ölçüldü. CTnT (Kardiyak Troponin T) ölçümü için Cardiac T Quantitative Rapid Assay (Roche Diagnostics GmbH, Mannheim, Almanya) hasta başı cihazı kullanıldı.
Bulgular: Grupları değerlendirmede biyolojik belirteçler CKMB ve cTnT için ROC analizi yapıldı. AMI grubu için; CKMB’nin Eğri Altındaki Alan (EAA):0.724 (SE=0.041, p<0.001), cTnT’nin EAA:0.741 (SE=0.038, p<0.001); ASAP grubu için; CKMB’nin EAA:0.536 (SE=0.067, p=0.601), cTnT’nin EAA:0.637 (SE=0.067, p=0.047) olarak tespit edildi.
Sonuç: ROC analizi sonuçları ve EAA değerlendirmeleri AMI ve ASAP hastalarının ayrımında kardiyak belirteçler CKMB ve cTnT’nin tanısal gücünü ortaya koydu. Bu kardiyak belirteçlerin birlikte kullanılması tanısal gücü artırmaktadır. Non-kardiyak hasta grupları için büyük örneklemli çalışmalarda ROC analizi faydalı olabilir.
Keywords: Kreatin kinaz MB, kardiyak troponin T, akut miyokard infarktüsü, anstabil angina pektoris